3 Şubat 2011 Perşembe

Kendimizle Yaşamak

      (Didem Gürem'den alıntıdır)
Yaşıyor muyuz; Ölü müyüz belli değil. Yaşamak için ne gerekli acaba diye düşünüyorum bazen. Sevgi mi? Aşk mı? Dostluk mu? Alışveriş mi? Futbol mu? Yoksa farklı bir şey mi? Ne olduğu bilinmez ama onu bulduğumuzda değerini bileceğimizden bile şüpheliyim. Farklı ve saçma yaşıyoruz. Başkalarının düşünceleri bizim düşüncelerimizden daha önemli mesela. Mesela bunu giysem beğenirler mi? Bunu taksam yakışır mı? Şunu Leyla gibi yaptırsam mı? Hepimizin birer takıntısı var anlayacağınız. Ama başkaları için yaşamımızı sürdürmenin hiçbir anlamı yok. Buna yaşamak denmez çünkü. İnsan kendi için yaşamalı başkaları için değil. Bu hatayı sadece Nurgül, Seda ya da Merve yapmıyor. Sizde yapıyorsunuz emin olun. Sokakta kıyafeti üzerine yakışmamış birini gördüğünüzde karşıdan gelen bayanı iyice süzerken ‘’Ne kadar kötü durmuş. Hiç aynaya bakmadan çıktı sanırım evden. ‘’ demiyor musunuz? Ama bu karşıdaki bayan için ne üzücü; bir çift gözle süzülüp, yorumlanmasının yapılması. O kırmızı kıyafet ona yakışmamış olabilir ama eğer yeşilini giyseymiş beklide sizin bile imreneceğiniz bir kadın olacakmış kim bilir. Hem o, bayanın tercihi bizlerin karışması bile başkaları için yaşadığımızın göstergesi. İster pembe giyer ister sarı o, onun kendi tercihi. İsterse dünyanın en ünlü modacısı gelsin bunu değiştirmeye hakkı yok. Çünkü herkesin birer düşüncesi ve birer fikri var bunlara saygı göstermek ZORUNDAYIZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder